Friday, December 30, 2011

Turkce Mumbai

 Sabah 7.30
 Havlularinizidegisteribilirmiyim adami geldi. 'rahatsiz etmeyin' isigini acmamisim. Uykumun arasinda havulalari kucaklayip yataga geri dondum.   Galiba uc gun oldu buraya geleli.  ucaktan iner inmez sofor bizi buldu. bavullarimizla arabaya yuruyoruz. Uc kucuk cocuk, -uc dort yas civarinda yanimiza sokuldu cukulat cukulat diye civildasiyorlar. Sofor onlara bakmiyor bile. Dokunmuyorlar cekistirmiyorlar, bir sure sonra gittiler. Bu kadar kucuk bu kadar kirli ve bu kadar yalinaayak nasil olunur?
Hotel cok buyuk degil. Apart daire iki odali ama iki yatak odaso yok. Kac kere recepsiyona gidip ikiz oda , extra yatak istedik anlatamam. Saaat sabain 5 i idi 8 de yattik ancak. Nick e ayri oda verdiler. Bu yatak isi uziyacak derken uzadi. Simdi bir kat asagidayiz. Kitty inin ayri odasi var.
 Mumbai inin kuzeyindeyiz. daha Guney'e Turistik Merkeze inmedik. Ev bakiyoruz, Kitty ynin okuluna gittik, sinava girdi, siyahokul ayakkabisi ne kadar zor bulunurmus megersem!... Yollar genis ve tozlu. Her kose basinda bir grup insan oyle ayakta durup, yere comelip muhabbet ediyor. Nerdeyse orda yasadiklarina inanasim geliyor diyecekkken evet orda yasiyorlar. salkim salkim cocuklar- altlari ciplak, kopekler , anneneleri, daha kucuk daha buyuk cocuklar ortalardalar.yerlere bez sermisler sarileri ile uzanmis muhabbet ediyorlar. Dun Kitty ynin okulundan sonra Costa Cafe yi bulduk. Karsidan karsiya gectik. Kitty ile el ele tutustuk kosarak 'ay, ay, ay' diye bagirasarak karsiya ulastik. Iki kedi, bir suru kopek, bozuk kaldirim taslari yiginla tuktuk  arasindan Cafe yi gorduk. Bu yoksullugun icinde, kosede  yeni bir binada duruyor. Iceri girdiginizde her yerdeki Costa standarti var ( tuvaleti haric). Disarisi Hindistan.
 Bir Supermarkete gittik, krem, cukulata , kola gibi en gerekli seyleri aldik. ve sipidik terlik.  Daha neye ihtiyacimiz oldugunu tam bilmedigimiz icin  o supermarketin var oldugunu bilmek bizi rahatlatiyor.

Aksam yemeklerini otelin ust katindaki Restaurantta yiyoruz. Nem den koltuklar islak. Buzlu mu sogutulmus su mu istersiniz diye sorularlar ve siseleri sarap sisesi gibi ikram ediyorlar.   Yemekler lezzetli ama tabii ki baharatli. Evde yemek pisirmeyi ozliyecegim galiba . ve annemin mercimek corbasini.
 Bu aksam yilbasi. Yukariya 'roof top' 'Azok' Restauranta gidecegiz.  Acik bufe istedik. Acik bufe icki de var. Sinirsiz Icki! sinirsiz yemek daha kolay. Otel yuksek bir yerde oldugu icin havai fisek ( bunun daha yeni Turkcesi var mi acaba) gosterisi guzel olacaga benzer.
Simdi gideyim biraz daha uyuyayim. sonra yazarim....


No comments:

Post a Comment