Vardir eminim baska Turk’lerde burda. Ama ben sadece bir iki tanesini taniyorum. Guneyde oturuyorlar. Sabahlari iki saat ,oglen ustu sadece yarim saat uzakliktalar. Gecen haftalarda Naile ile tanistim, daha sonra da Gokce ile. Evde manti acmalardan konustuk, zeytinyagli kabak yemekleri ve Mumbai de hayatla devam ettik. Naile'nin evine gittik gecen hafta, Kitty kiymali makarna yedi bir cirpida. Bize kucuk limon surubu ikram etti. Bunalmis ve yorgunduk, soguk ikram edilen evde yapilmis surup cok iyi geldi. Hemen tarifini aldim. 23 kucuk limon, 6 tane yesil portakal-(turunc galiba adi) ve bir kilo seker. ‘Kaynat, sogusun sonra siselere koy, soguk suya bir iki tatli kasigi ekle, taze nane ve bir iki nar tanesi ile cok hos oluyor’ dedi Naile. Gokce de ona katildi.
Benim limon, seker ve mutfak robotu uclusunu bir araya getirmem uc gun surdu. Naile bana ‘yardimci kadin suyunu cikarsin’ demisti, bende kagida yazip biraktim: ‘Limon suyu cikar lutfen’. Eve geldigimde Neeta bana cevap yazmis limonlarin yanina koymus: ‘Ne yapayim?’ Is basa dustu. Mutfak robotunu buraya gelince almistim; beninkinin yarisi Ingiltere'de kalmis, kutulardan bir iki kesme bicagi ve rendesi cikti ama aletin govdesi baska bir kutu ile depoya gitmis anlasilan. Mutfak robotu calistirmak legodan kalp sekli yapmaya benziyor. Ikisi hakkinda da Doktora tezi yazilabilir. Kucuk kitapcigin Hint, Tamil, Mandarin, Gujarat ,Tagalog dillerinden sonra Ingilizce’sini bulup portakal sikacagini calistirmam yarim saatimi aldi. Meret sey eger cizgiler yan yana gelmezse calismiyor, eger, bir parcasi takilmazsa ne kadar itelersen itele dugme basmiyor. Ama becerdim, limonlar o kadar kucuk ki elimden firlayip oraya buraya sacildi, limon sulari ve cekirdekleri mutfagin duvarlarina serpildi, seker bu sicramada islandigi icin yapis yapis oldu, yeni aldigim kirmizi t shirtum limon damlalari ve seker yapiskanligi ile desenlendi. Sonunda 32 limonun suyu cikti. Tencereye koydum kaynadi, sogudu, siseye koymak icin hunim olmadigi icin naylon torba kenari kesip ondan huni yapmak aklima gelinceye kadar yarisini kasik kasik siseye doldurmaya calisirken yerlere doktum, yururken terligimin alti sekerli yerlere bastigim icin ‘yapis’ yapis’ sesleri cikarmaya basladi. Telefon caldi kac kere, telefonda limonlandi.Kitty’nin gitar hocasi geldi gitti, onu ‘yapis’, yapis’ ayak sesleri ile yolcu ettim, kapi kollari da limonlu sekerden nasibini aldi.
Sise ( gazoz sisesi) yarimdan biraz fazla doldu. Yemege oturdugumuzda evde nane olmadigini hatirladim, kucuk bardaklara bir parmak o suruptan, ustune de soguk su koydum, ve erimez kalp , yildiz seklinde buz kaliplari ekledim. Gazabimdan korktuklari icin Nick ve Kitty ‘iyi olmus’ dediler. Kitty biraz daha cesur ; ‘Naile’de ictigimize benzemiyor ama bu da guzel’ dedi. Sisli Arap Denizi renginde, hafif kekremsi , serin ilginc bir tadi var. Kucuk limonun tadindan cok turuncun tadini almis gibi sanki. Daha az surup ve daha cok su koymak gerektigine karar verdik. ‘Yarinki yemekte oyle iceriz’ dedim, Bicare ailem umutsuzca birbirlerine baktilar. Galiba Naile’ye 32 limon, 6 turunc , bir kilo seker ve bos bir gazoz sisesi ile gidip mutlu olarak geri gelmek lazim bu yakinlarda.
Hahahaha- super olmus!!!! Bence soda lie icmeyi denemelisin! Nefis bir gundu, tesekkurler!!!!!
ReplyDeleteGokceeee
hemen deniyeyim.=)
ReplyDelete